Bugün otel değiştirip Makao'ya gitmeyi hedefliyorum. Otel değiştirme çok randımanlı bir fikir değildi, sineğin yağını çıkarma amaçlı yaptım böyle birşey, ama iyi olmadı. Neyse, bi dahaki seyahatlerimde yapmam böyle bir hareket.
Süper düşeş bir durum oldu, kaç gündür kapalı görünen -ve yol boyu bulutlu- gökyüzü açtı. Bugün bir bulut bile yok. Makao ve Victoria Peak için güzel bir gün.
-edit-
Sabahtan Hong Kong sanat müzesini ve yanda görülen "Avenue of Stars"ı gezdim. Hong Kong sanat müzesi, genel Çin (Halk Cumhuriyeti) sanatı konusunda çok bilgilendirici. Ancak, Hong Kong'a özel pek birşey yok maalesef. Uzak ara daha iyi müzeler gezmiştim(*).
Avenue of stars, Hong Kong sinemasına emek vermiş sanatçıları anma adına yapılmış, boğaz manzaralı bir kaldırım. Yıldızlardaki isimlerden Bruce Lee, Jackie Chan ve Chow Yun Fat dışında kimseyi bilmiyordum. Kaldırımın iki ucundaki kiosklarda en uyduruğundan Bruce Lee ve Jackie Chan ıvır kıvırı alınabiliyor.
-edit-
Çin yemeği kartımı, format olarak Kıtır'a benzeyen .. oo pardon daha salaş.. bir yerde kullandım, dünkü Malezya lokantasını ararken (o da benzer salaşlıktaydı). İçerideki tek batılı bendim, İngilizce menü olmasına rağmen. Fiyatlara baktım, bir sakatat çorbası bir de noodle söyledim. Noodle konusunda anlaşamadım, istediğim noodle gelmedi ama güzeldi. Sakatat çorbası ise... şirden böyle pişirilmeli.. evet. Ama içindeki kokoreçler biraz kart ve yağlıydı. Toplam 100 doların altında ödediğim yemek (20 kaat falan) 3 kişiyi doyuracak ebattaydı. Çorba deyince bizdeki Çin restoranlarındaki gibi minik bir çorba gelir diye sandım. Çorba ve noodle 1.5 porsiyondu. Bir de ilginç şey, girişte yasemin çayı veriyorlar. Su bardağında, paşa çayı kıvamında ve sıcaklığında. Ücretsiz.
Otel değiştirmenin maliyeti, Victoria Peak'i kaçırmak oldu, bugünlük..
Makao, hızlı feribotla gidilebilen bir yer. Sheung Wan istasyonunun hemen üstünde terminal var, hızlı teknelerle bir saat kadar sürüyor. Giderken, gişe nerede diye bakınırken Çinli bir amca, fazla bileti olduğunu ve 120 dolara satabileceğini söyledi. Tereddüt ederek aldım, zira buraların insanı pek "şark" kurnazı. Bilet sahte değilmiş, bindim pek güzel.
Hesaba katamadığım gelişme, feribot biniş/inişlerindeki "vize" işlemiydi. Uzun kuyruklar oluyor, kuyruğu geçmek 15 dakika kadar sürüyor. Makao gezmek için az vaktim kaldı sonuçta. Kısa zamanda (2 saat kadar) ne gördüm özetleyeyim:
Makao bir kumar cenneti. MGM gibi Las Vegas kumarhaneleri buraya şube açmış. Hemen terminal çıkışında kumarhane servisleri bekliyor, kumarhane broşürleri dağıtılıyor. Bunların arasında iki teyze daha vardı, biri bana üstünde bikinili bir kız olan ve "18-28" dışında anlayabildiğim bir harfi olmayan bir broşür tutuşturdu. Herhal böyle bir sektör de var.
-edit-
nası' oldu bilmiyorum, unutmuşum yazmayı. Makao, bir Portekiz sömürgesiymiş. Bu nedenle yabancılara da hitap eden tabelalar Hong Kong'daki gibi çift dilliydi, ama diğer dil Portekizceydi. Kısacası, Makao'daki kısa zamanımda Kantoncamı ilerletmek için çok fırsatım oldu :) M'hsai.
-edit-
Makao'da yumurtalı puding yedim, önceki restoran deneyiminden cesaretle. Kalabalık ve yabancısız -en azından herkes çekik gözlüydü- bir restoranda iki kızın yanında bir yer buldum. Genel müşteri puding yiyordu, ben de bir tane istedim, Yumurtalı puding yapmışlar.. Ama çok pişmiş haşlama yumurta aromalı ve şekerli birşey. Sonrasında içtiğim limonata (onun da formatı bize gayri konvansiyonel) durumu düzeltti neyse. Bu sırada garsonla konuştuk biraz, Nereli olduğumu sordu, sonrasında "aa futbol" falan dedi, bildiği oymuş demek. Sonrasında benim masadaki kızlarla bir iki konuştu. Sıfırın altındaki Çincemden ve el hareketlerinden anladığım kadarıyla "Allah allah, orada da çekik göz oluyomuş demek" gibi bir cümle geçti arada. Neyse.
Ben dönene kadar saat 9:30 oldu, feribot terminalinin dükkanları kapanıyordu. Dolayısıyle günün gezisi de bitmiş sayıldı.
Otele gelince.. İsmi komik falan da olsa YMCA süpermiş. Kendimi bu gudik otel seçiminde bir daha kınıyorum. Tamam, burası direk boğaz manzaralı ama daha kötü.. belki daha laik tamam :)
-edit-
26. kattaki odamdan boğaz süper görünüyordu ama tam karşıdaki boşluğa bir anlam verememiştim. Hong Kong'un efsanevi eski havaalanıymış.
-edit-
Fotoğraflar:
- Avenue of stars'ın ucundaki Bruce Lee heykeli, arkada Wan Chai - Causeway Bay bölgesi.
- Günün çorbası. Yau Ma Tei istasyonu civarındaki bir lokantaydı sanırsam.
- Senado Meydanı, Makao