2015-10-27

Moskova'nın "görmeseniz de olur" diyemeyeceğim yerleri

Bu gidişimde gördüğüm bazı yerler, nemli ve rüzgarlı soğuğa rağmen emeğimi kurtardı. Daha uygun bir mevsimde de gezilebilirlikleri var tabi.

Moskova Merkez Camii: Mordor Merkez Camii için yaptığımız gibi bizim uydurduğumuz bu adın motamot Türkçeye çevirisi "Moskova Katedral Camii" gibi birşey, sanırım katedralin piskoposlukla entegre olması gibi bu caminin müftülükle entegre olması gibi bir durumu var, tahminlerim ve bana anlatılanlar ışığında yazıyorum bunları. Yakın zamanda açılmış olması nedeniyle gezi listemize girdi. Ayrı bir kapıdan girilen üst kattaki kadınlar kısmının gezip izlemek için daha uygun olduğunu söyledi eşim. Gittiğimizde dışarıda polis, kapıda da tarama cihazları vardı. Polis geçici belki ancak kapıdaki detektörler kalıcı görünümlü. Azınlığın dini Dünya üzerinde birçok yerde böyle koruma ihtiyacı gösteriyor.

Botanik Bahçesi: Cami gibi Prospekt Mira metro durağına yakın bir yer. Bildiğim kadarıyla Moskova'da en az iki tane botanik bahçesi var, haritadan gördüğüm kadarıyla. Botanik bahçesi gezme deneyiminiz varsa büyük bir yer olmadığını söyleyeyim, Singapur'unki gibi hiç değil tabi, ama St. Petersburg'dakinden de küçük (ha evet böyle güzelce bir yer vardı nasıl da yazmayı unutmuşum)  İlk donun çoktan yaşandığı bir mevsimde gördüğümüz için dışarıda çok birşey yoktu, sera alanı da büyük değil. Fakat gittiğimiz dönemde böyle güzel bir sonbahar sergisi vardı, adeta "fotoğraf makineni çıkar ve çek" diye bağıran renkli bir meyve-sebze sergisini görme fırsatımız oldu. Bu arada, yanındaki zincir alakart mekanın yemekleri güzel, Türkiye'de şube açsalar tutar.

Devlet Kremlin Sarayı (veya yapıldığı dönemki adıyla Kremlin Kongre Sarayı): Kremlin duvarları içinde "gezdim ve ilginç oldu" diyebileceğim tek yer. Eski dönemde kongreler için kullanılan bu yapı günümüzde çeşitli konser ve performanslar için kullanılıyor. Kremlin Balesi'ni izledik, izlediğimiz eseri pek takdir etmesek de performans ve yapım daha önce görmediğim kalitedeydi diyeyim. Bale-konser sevmiyorsanız, gominis dönemi bir binanın içinden katedral meydanını izlemek veya SSCB işi dekorasyonunu incelemek için  bile gidilebilir.

Kozmonot Müzesi: "музей космонавтики" için yaptığım kötü bir çeviri kendisi, VDNKh istasyonunun hemen dibindeki müzeyi demek istiyorum. Ceketinde kızıl şeritli madalyasıyla gördüğümüz müze direktörü, eski bir astronot ve anladığımız kadarıyla çocukların sorularını ayrıntılı cevaplayıp onlarla hatıra fotoğrafı çektirmeyi seviyor.
Her ne kadar sergideki uydular ve kapsüllerin bir çoğu maket olsa da malum uzay kalemi-kurşunkalem hikayesini bir adım öteye götürebileceğiniz bir yer burası, zira kıyafetten araçlara birçok şeyde bir basitlik hakim. O kadar basit görünümlü şeylerle uzaya gitmiş ve dönmüş olmaları gerçekten de hayranlık verici.

2015-10-20

Sonbaharda Moskova ve Moskova'nın "görmeseniz de olur" diyebileceğim yerleri

Ekim ayı, Moskova turizmi için yarı ölü bir dönem. Bunun bir nedeni, havanın sağının solunun belli olmaması, bavula hem tişört hem de eldiven konmasının gerekliliği. Ucuz uçak bileti görüp gidince şu Donald Duck çizgi filmindeki gibi üç-beş gün geçirdim; evde hava günlük güneşlik, dışarı çıkınca rüzgarlı kar. Bu hava şartlarında gezmek, "Ankara'da AVM gezsem daha iyi olurdu" dedirtti bazı yerlerde:

Aziz Vasil Katedrali: Dışından selfie malzemesi olan bu binanın içine girilebiliyor ama bana sorarsanız gerek yok. Bina içeriden gecekondu gibi, birbirine yüksek eşikler ve dolambaçlı koridorlarla bağlı odacıklardan oluşuyor, kulelerin içten kesitleri de düzgün değil (bkz: resim). Çağdaşı olan ve gözümle gördüğüm tek bina Süleymaniye, bina işçiliğini sorgulayıp başlasak çıkamayız. Planının çağdaşı kilise ve katedrallerden farklı olması, dış görünümün ilginç ancak içinin de dediğim kadar çakma olması -neye benzediğini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz- orijinal Kul Şerif camiinden "esinlenme" olup olmadığı iddiasını akla getiriyor.

Kremlin Duvarı Nekropolü: Lenin'in mezarı, duvarın yanındaki mezarlar ve duvara gömme şeklindeki mezarları içeriyor. Lenin'in ardılı parti genel sekreterleri, Lenin mozolesinin hemen yanına defnedilmiş veya oraya getirilmiş. Duvarda ise daha az ünlü parti büyükleri, Gagarin, Korolyov ve Kurçatov gibi daha az politik kişilerin mezarları var. Orada Kırım Tatarı başımla Stalin'in mezarını da gördükten sonra sonra diyebilirim ki el açıp ruhuna fatiha okumak isteyebileceğiniz veya inandığınız alternatif şekilde rahmet dileyebileceğiniz kişi sayısı oldukça az.

Kremlin: Şuraya kadar okuduysanız biliyorsunuzdur ki Aziz Vasil Katedrali, Kremlin değil. Aziz Vasil Katedrali'nin Kremlin'in içinde olmasına da gerek yokmuş, Moskova Kremlini'nin içinde üç katedral var. İçten karanlık -ve bana göre boğucu- bu katedrallerin dışında Büyük Kremlin Sarayı gibi devlet binaları ve (çevirim yanlışsa düzeltin) Kremlin Cephaneliği gibi müzeler var. Tretyakov Galerisi ile aynı şehirde bulunan Cephanelik, içerik ve sunum kalitesi olarak birkaç tık geride.


İnsanımız için Kremlin ile ilgili ibretlik şey, devletin turistin gezdiği yerin bir duvar ötesinde işliyor olması. Demiyorum judo şampiyonu devlet başkanıyla hatıra fotoğrafı imkanı var diye, ama turistin gezdiği yer ile devletin işlediği yeri Çin Seddi gibi duvarlar, hendekler, etten duvar güneş gözlüklü adamlar veya metal konstrüksiyon polis barikatı ayırmıyor, problemi kabul edilebilir estetik sınırları içinde çözmüşler. Öte yandan senin benim ibret almamıza gerek yok, ibret alması gerekenin de burayı okuyacağı yok.

Moskova + St Petersburg: Müzeler ve Diğerleri

Bu yazıyı döndükten neredeyse bir iki  hafta sonra tamamladım, altı ay resimleri eklenmeden bekledi. Unutmadan okumaya açmak gerek gerek.

Moskova da St Petersburg da müze yönünden zengin şehirler. Gittiğimiz erken baharın serin döneminde gezilebilecek en iyi yerlerdi, üstelik -Türkiye'dekinin tersine- uygun fiyatlı ve abur cubur olmayan yemek de var. Üstünüzdeki montu ve büyükçe çantanızı vestiyere (ru:gardirob) vermek yarı-zorunlu sanırım, ancak ücretsiz.

Moskova'daki Zafer Müzesi, Zafer Parkı'nın içinde, aynı adlı metro istasyonunun dibinde. 2. Dünya Savaşı'nı "Sovyet yorumuyla" anlatan bir müze. Meraklısı için ilginç olabilir. Benim fotoğraflarım arasında bir tek metro istasyonundaki şu resim kalmış.

Moskova'daki Puşkin Müzesi, Truva'dan çıkan -ve bize dönmesi pek zor görünen- eserleri içermesi açısından bizim için ilginç. Öte yandan bu eserlerin sayısı çok fazla değil, yüksek beklentiyle gidip üç beş yamuk takı görünce hayal kırıklığı yaşamayın.

Ermitaj Müzesi, aynı zamanda bir saray olması nedeniyle ayrı bir ilginç. Resimler sizin için ilginç gelmiyorsa etrafa bakınmak yeter, resimlerin yanı sıra mobilyalar ve sarayın kendi dekorasyonu da alabildiğine güzel; altın yaldızın yanı sıra malahit ve benzeri yarı değerli taşlar da süslemede bol bol kullanılmış. Çok erken giremediğimiz ve bir kısmı geçici olarak kapalı olduğu için tamamını gezemedik, Pazırık'dan çıkarılmış eserleri canlı canlı görmeyi çok istiyordum oysa ki. Fotoğraf makinemi unuttuğum için buradan güzelce bir fotoğrafım yok, google'da çok :P

Moskova'daki Tretyakov Galerisi, daha modern görünümlü kocaman bir binaya bitişik eskice bir binanın ilginç küçük ön cephesinden girilip bıkana kadar gezilebilen bir resim galerisi. Bol miktarda Avrupa sanatı içeren Ermitaj'ın tersine yerli üretim ürünlerle dolu, İlya Repin eserleri için doğru bir yer. Buradan bir fotoğrafım yok zira tablo tablo odalar işte, fotoğrafını çekmeye çalışınca bir yerler parlıyor.

St Petersburg'daki Rus Devlet Müzesi'nde, ilginç halk sanatı örnekleri var. Ancak halk sanatının Rusya geneli yerine Rus Milleti özelinde olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim, halk sanatı eserlerinin neredeyse hepsi Kazan'ın batısından. Müzenin adı için Devlet Rus Müzesi daha doğru bir çeviri olurmuş ama nedenlse Wikipedia'ya öyle geçmiş.

Müze müze dolaşmak tabi ki bazı noktalarda sıkılmaya neden oldu. Öncelikle, dini resimler bir noktadan sonra yordu. Beşaret, İsa'nın doğumu, maguşların hayranlığı... derken bir noktadan sonra konu darlığı sıkmaya başladı. Benzeri bir sıkıntı ikon sergilerinde de var; belki de yeterince bilgili olmadığım için bir noktadan sonra hepsi birbirine benzer, çatlak ve karanlık görünmeye başladı. Dini olmayan resimlerle ilgili temel sıkıntı, resmi satın alan zamanın Rus insanının beğenisinin benimkinden çok farklı olması. Karanlık renkli ve aşırı büyük tablolar bol miktarda var, dini tablolar mutlu bir anı resmetseler bile "bakın üç vakte bunlar mazlum olacak" mesajı veriyorlar. Bunların yanı sıra müze ışıklandırması fotoğraf çekmeye çok müsait değil. Polarize filtreye rağmen kenarı parlamış bir sürü tablo resmi çektim. Bahsettiğim bu sıkıntılar mevcut ancak gezmenin tadını kaçıran şeyler değil, görüp keyif alınacak bir sürü diğer şey var. Zaten müzenin tamamını gezip herşeyi ayrıntılı görmek 120 sergi salonlu Ermitaj gibi yerlerde namümkün; her odada iki dakika geçirerek dört saat ayakta dikilmiş oluyorsunuz, kafanızın yorulması ise işin başka bir boyutu.

Şuracığa da Mariinskiy Teatr'ı sıkıştırmak isterim: Çaykovski'nin, Rimski-Korsakov'un, Mussorgski'nin birçok eserinin ilk defa çalındığı sahne, sponsoru çariçe Maria Aleksandrovna'nın adını taşıyor. SSCB zamanındaki "Kirov Opera ve Balesi" adı bazılarınıza daha tanıdık gelebilir. New York Metropolitan'ın fiyatının 150 doları bulduğu, Viyana'da yeni yıl konseri biletlerinin piyangoyla satıldığı bir evrende Mariinsiy Teatr'ın tarihi sahnesinde 45 liraya konser izlenebiliyor. Şostakoviç'in bir operasını İngilizce altyazılı olarak izledik. Bulunduğumuz yer (loca) sahneyi net görmediği için çok tatlı olmadı ancak ambiyansı yeter diyeyim.