2011-08-21

prag

Bir Macaristan şirketi olan WizzAir'in ikinci üssü Prag'a gitmenin en iyi yolunun WizzAir olamayacağını öğrendik bu seyahatimizde. 65 euroluk biletimiz alırken çok karlı görünmesine karşın bagajı ve (hatta) biletin kağıda yazdırılmasını bile kapsamıyordu.
Yolculuğun başlangıç noktası olan 'Güney Brüksel' havalimanı Charleroi, şehirden 55km uzaklıkta, şükür başka bir ülke sınırları içinde değil. Sabahın köründe ulaşımı pek pratik değildi - gidişte 80 euroluk bir taksi ücretine (ki dönüşte bu miktarın çok ucuz olduğunu öğrendik) ve dönüşte kişi başı 13 euro + metroya mal ettik bu işi. Charleroi,  bir ucuz havayolu havalimanı, Schönefeld gibi. Benim gördüğüm Schönefeld'den daha düzgünce bir yer. Giderken yol tabelaları bir ara değişiyor; Liège'ler Luik, Mons'lar Bergen oluyor. Tahminen turist adama Belçika'da araba kullanmak pek kolay değil.
'Kabin boy' çantalara oldum olası kılımdır; her havayolu bir boy belirtir ama kimse kontrol etmez, sonuçta olan sizin sıkışan el bagajınıza olur. WizzAir ve saz arkadaşı diğer SineğinYağı havayolları bu işi çok güzel çözmüşler, sıkı bir şekilde el bagajı büyüklüğü denetleniyordu.

Eşimin Prag deneyimi sayesinde pek pürüzsüz bir gezi oldu: Havaalanında eurolar korunaya çevrildi, bir miktar bozukluk istendi -ki Zličín otobüsüne makinadan bilet alınabilsin. Zličín'den metroyla şehrin merkezine gittik. Prag ulaşım sistemi, (bilet sisteminden) biraz Alman, (metro dekorasyonundan) biraz Rus ekolü sanırım. Prag, ürümeli gezmesi zevkli bir şehir ama toplu ulaşımı da süper. Gecenin köründe --kısıtlı da olsa- toplu ulaşım var. Metro sık ve hızlı (ve ivmeli). Buna ek olarak metronun yürüyen merdivenleri bile hızlı, böylesini görmemiştim ve merdiven hızından ürktüm diyebilirim.

(Artık) önemli bir ayrıntı olarak söyleyebilirim ki metro kokmuyor. Kapılar kapanmadan önceki TRT Radyo-3 anonsu tonlamalı "ukončete prosím výstup a nástup, dveře se zavírají" cümlesi sadece benim dikkatimi çekmemiş. Cümlenin sesinden de anlaşılabileceği gibi Rusça'ya benzeyen bir dil bu Çek dili. Hediyelik aldığımız tahta ata 'at-çık' diyen satıcıdan ve diğer bir iki şeyden az buçuk kaptığım (ve bana anlatıldığı) kadarıyla bizim Türkçe'deki -cık'a karşılık gelen eki fazla kullanan bir dil. Turist mekanlarında İngilizce ya da Rusça yetiyor, no problemo.

Prag'ın turistik mahallesini kısaca özetleyeyim: Paris'deki gibi olmasa da mahşeri bir kalabalık var. İsli taştan Gotik binalar ve köprüler var. Böyle çok yüzeysel anlatıyorum çünkü haritasız önçalışmasız -ve bol metrolu- gezdiğim için şehrin şeklini, neyin nerede olduğunu tam çözemedim. Kafamı karıştıran bir diğer nokta da, isim karışıklığı. Václav (lat: Wenceslaus) adıyla doğup 4. Karl (cz:Karel, ing:Charles) adıyla Roma-Germen imparatoru olmuş bu kişi. Václav, amcası Fransız kralının (Charles) ismini beğenip almışmış vaktiyle... Meşhur meydan, köprü, kilise, üniversite ve yakındaki şehir bu kralın (cz: král) adını değişik şekillerde taşıyor.

Turistik mahalle, 35 yaş altı turiste hitap ediyor en güzelinden. Kültürel referanslar var (Gotik mimari, Kafka, vs..) müzik var, (birçok diğer yerde yasak olan) absent var, redlight muhit var, ot var. Turistik mahalle dışında da Prag güzel bir şehir, hatta daha güzel ve sakin. Prag'da olmanın daha çok bu kısmını sevdim; şehrin dışına çıkınca bozkırda yaşayan birinin dikkatini çekecek kadar yeşil ve şirin bir coğrafya var.

Hediyelik eşya alanında burası çok iyi. Her Avrupa şehrinde bulunan (bizim Türkiye'den giden) logolu tekstil, (Çin'den giden) buzdolabı mıknatısını bir yana bırakın, orijinal hoş şeyler var.

Yemek işine gelince... Kısmet olmadı, Pilsner Urquell içemedim. Fıçı Budweiser, Carlsberg'e benzeyen bir bira, ay içtim çok iyi oldu diyemiyorum, marketten aldığımız resimde görülen 1.5 liralık biradan daha çok randıman aldım. Fast food sosisleri de deneyemedim. Resimlerdeki diğer içecek Kofola - Becherovka gibi bir tadı olan kola. Coca-Cola'nın bu coğrafyadaki büyük rakibi. Tavsiye edilir.
Knedliky, burada yediğim tek Çek yemeği oldu. Knedliky, tabaktaki kabuksuz ekmeklere verilen ad. Nasıl yapıldığını okudum ama çok anlamadım ama markette ekmek kadar kolay bulunabilen birşey bu. Benim tabaktaki mantarlı ve smetanalı şey gibi sosumsu yiyeceklerle yeniyor anladığım kadarıyla.