Geçen seneki iki günlük Hong Kong gezintisinin biraz daha kapsamlısını bu sene kardeşimle yapıyoruz. Kardeşim için ilginç bir gezi olacağı kesin, benim kendim için dileğim, bunun bir teletubbies programının ikinci yarısı olmaması.
Bu sefer, bir farklılık olarak duraklama işini Bangkok'a bıraktık. Dubai'de kısa bir molanın ardından bangkok'a beş saatliğine vardık. Çatışma haberlerinin çokluğu nedeniyle Bankgok'a giden uçakta yolcu sayısı pek azdı.
Beş saat, uzun bir süre olduğu için dışarı çıkmayı düşündük. Çatışmalar, şehrin ticari merkezinde ama sarayın uzağında olduğu için sadece saraya gitmeye karar verdik. Duraklama işi mecburiyetten, zira non-stop uçakta sadece bussiness koltuk kalmıştı.
Baharatlı yemek kokan bir uçaktan, küf kokulu terminale, oradan da vıcık vıcık nemli bir havaya çıktık. Taksi standından, canlı pembe renkte, baharat kokulu bir taksiye bindik. Taksiciye -yürüyüp dolaşma umuduyla- kral V. Rama anıtına gitme direktifi verdik ama yağmur mevsimi kendini gösterdi. Gittiğimiz gün, nemli bir hava ve ılık bir yağmur vardı. Sanki yağmur yağıyor, buharlaşıp tekrar bulut oluyor ve tekrar yağıyordu. Coğrafya derslerindeki su çevrimi sanki çok küçük bir alanda olup bitiyordu.
Genelde Bankgok hoş yer gibi. Her tarafta kralın resmi var. Bizdeki Atatürk bolluğunu eleştiren bir insan idim, şimdi çok abartmıyor olabiliriz diyorum. Bugünlerde, ülkenin gömlek rengi konusunda bir uzlaşı problemi var, herhalde ülkeyi bir arada tutan tek güç 80+ yaşındaki sayın Kral. Doğrudan çatışma görmedik ama şehrin yüksek binalı kısımlarından dumanlar yükseliyordu.
Denir ki, Tayland'a insanlar Taylandlıları s..mek için geliyor. Wikitravel'ı ve çeşitli siteleri okursanız da, Tayland insanı, Tayland'a gelenleri s..yor. Birinci için bir niyet göstermesek de, Tayland insanının ikinci için gösterdiği niyeti ufaktan görme fırsatımız oldu. Taksiye istemsiz olarak 150 baht (6 lira falan) bahşiş verdik. Taksimetre Tayland'da opsiyonel bir donanım olduğundan dolayı bu miktar çeşitli durumlarda daha da artabiliyor. Bütün bunlara rağmen, Tayland gezimiz için çok fazla baht gerekmedi, kardeşimin ıslanan ayakkabılarının yerine aldığımız ayakkabıları saymazsak 50 euroya gelenler şunlar: bir şemsiye, buzdolabı magneti, saraya iki kişilik giriş bileti ve havaalanından saraya gidiş-dönüş-taksi beklemesi (zira uygun taksici bulur muyuz diye tırstım beklettim).
Bir saatlik saray gezisi ve toplam bir saatlik taksi yolculuğundan sonra Suvarnabhumi'ye geri dönüp uçağımıza bindik. Save tuşuna bastığım şu an HK'a 20 dakika mesafedeyiz. Hadi hayırlısı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder