2010-05-18

HK-18 Mayıs...

Biraz daha erken kalkarak rush hour'ı yakalayabildik ucundan. Cafe de Coral'da iğne atacak yer yok. Yan taraftaki McDonald's açık ama tam takır.

WiFi hotspot işini baya bir kaptık. Mesela, Hong Kong parkının WiFi'ı var, ancak parktaki nem nedeniyle su kenarında açık hava wi-fi, bir sürü böcek ısırığı demek. Parkın en güzel özelliklerinden biri olan kuş evi geçen geldiğimde kapalıydı, doyasıya gezme fırsatımız oldu. Dev bir kafesin içine girip bol bol kuş fotosu çekme imkanı var. Ücretsiz. Daha iyi fotolar, kardeşimin makinasında kaldı. 

Bugün hava güzel olduğu için Victoria Peak'e çıkmak istemiştik, geldiğimiz gün 400+ metrelik 2 IFC'nin tepesi dumanlı dağlar hesabı bulutların içindeydi. Bugün hava iyi, yağış yok, klimalardan sokağa damlayan su haricinde, ki baya büyük bir su miktarı bu :P. Ancak çok kişi bizim gibi düşünmüş olmalı ki Peak Tram'de iki seferlik kuyruk vardı. Başka bir güne bıraktık.

Buraya gelmişken, gidebildiğimiz kadarından Çin'e de gidelim dedik. Shenzen (Şen-jen gibi okunuyor) turu için Sheraton'ın içindeki bir yere gittik. Türk insanı, günlük vizeyle Shenzen'e gidebiliyormuş, acentanın dediğine göre. Hayırlısı, Perşembe günü göreceğiz.

Günün son alışverişini, Stanley Road'dan tripod alarak yaptık. Kowloon'daki alışveriş modelinin tersine, buradaki dükkanlar pek efendi, az pazarlıklı ve çok özelleşmiş çeşitli. Günün sonunda Stanley Road'da gittiğimiz Vietnam lokantası da pek verimli çıktı.

Bugün, yorgunluktan ağrıyan ayak tabanları nedeniyle biraz erken bitti, yine de otele döndüğümüzde saat sekizi geçmişti.

Hiç yorum yok: