Rusya'dakinden bahsediyorum, Google gibi hemen aklınız Florida'ya gitmesin. Bu hafta birkaç günümü Moskova'dan trenle geldiğim St Petersburg civarında geçirdim. Gördüğüm şeylerden wikipedia'da kolayca bulamayacaklarınızı yazıp özetlemek istiyorum:
Sadece bizim milletin -diyip kestirip atıyorum- "deli" diye andığı Petro'nun (Rusça'dan motamot çevirisiyle "Ulu Petro") şehrinde birkaç kırıntı delilik var. Şöyle ki:
- Şehir bildiğiniz bataklık üzerine kurulmuş. Şehrin içinden geçen kanalların suyu da, Neva'nın suyu da kara kara akıyor. Moskova'dan gelen trenimiz Tver'i geçtikten sonra şehre çok yaklaşana kadar tarla göremedim; ya bakın abartmıyorum tren yolunun dört yüz kilometre kadarı bataklık alandan geçiyor (baharda görmüş oldum, mevsimlik su basar diyelim hadi).
- İnsanlarda bir miktar çatlaklık, egzantriklik var. Böyle endişeli-depresif bir yüz ifadesi yaygın. Öte yandan, kıt Rusça bilgimle benim bile fark edebileceğim, eski İstanbullu işi olana benzer bir kibarlık da görülebiliyor.
Bunun dışında oldukça güzel bir şehir var; Petro İsveç'den ele geçirdiği topraklar üstüne planlı ve cetvel gibi düz caddeleri olan bir şehir inşasına başlamış. Sovyet dönemi de başlanan düzeni çok bozmadan devam etmiş ancak günümüzün restorasyonu veya bakımı Sovyet dönemi binaları için daha az çalışmış, hele ki endüstriyel binalar için. Soğuk ve rutubetli havanın etkisiyle diyebilirim ki dökülen bina çok. Hemen kestirip atacağım, turist işi St Petersburg çok büyük bir yer değil, çoğu turist işi yer Kışlık Saray'dan en fazla bir buçuk kilometre uzakta. Bir yerden sonra Sovyet binalısından ve heykellisinden ve kutu kutu evli "Leningrad" başlıyor, meraklısına orası da turistik tabi. Unutmadan söyleyeyim, "güzel" görünümlü merkezi muhit binalarının bazıları -bizdeki "kapıya şapka asma"lı hikayelere de konu olmuş- komünal apartmanlar; tuvalet, banyo ve mutfağın ortak kullanıldığı yerler yani. Rusça Wikipedia'ya göre 2010 yılında sekiz kişiden biri böyle binalarda yaşıyormuş.
Dünyanın platformdan kapılı ilk metrosu 1961'de burada yapılmış, ama -daha sonra yapılan- Hong Kong veya Singapur'daki gibi kapılar şeffaf değil, estetik düşmanı olanından bildiğin demir. Yapılma nedenlerinin intiharı önlemek olduğunu düşünmüyor değilim.
Moskova'dan sonra -akıllı ve toleranslı olana- yemesi-içmesi oldukça ucuz bir şehir burası. Örneğin, sadece nakit çalışan, bir web sitesi bile olmayan ucuz lokanta zinciri Столовая No:1'leri bir deneyin diyeceğim. Bunun dışında, müze lokantaları burada da uygun fiyatlı.
Öte yandan St Petersburg tekinsiz bir yer; turistik yerlerde bile eşofmanlı veya zincirli-derili, kısa saç tıraşlı 20-40 yaş arası gruplu erkekler var. Ne kadar bela kaynağı olabileceklerini test etmedim ama potansiyel yüksek. Polisin -özellikle tren istasyonu tarafında- esmer, elmacık kemikleri çıkık ve günlük tıraş olmamış kişilere "çevirme" yapıp kimlik sorması gibi rahatsız edici bir durum da var ancak resmi adamdan düzgün turiste zarar gelmeyeceğini varsayıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder