2010-07-21

Buranın nesi meşhur, nesi burnumuzun dibine kadar gelmiş

Antep'den İmam Çağdaş baklavası gelir, Bolu'dan saray helvası, Kayseri'den pastırma, Mersin'den kerebiç, Finlandiya'dan salmiaki, İsveç'den reçel, Almanya'dan marzipan… ama Belçika'dan gelebilecek birşey yok aq.  Belçika'ya ait ünlüleri hemen sayalım:

  • Pralin çikolata: Gidin x pastanesine, kız isticez vs diyin, size bir çikolata paketi yapsınlar. kutusunu da çikolata kilosundan satsınlar. Aha size Belçika çikolatasının aynısı. Buraya çikolata fiyatından kutu kakalama gelmemiş henüz. O değil de, başka tür çikolata seviyorum ben.
  • Bruges danteli: Annenizin çeyiz sandığında var benzerleri. Zaten Bruges dantelini de Çin'den yapıp getiriyorlar-mış.
  • İşleme yastık örtüsü: Bir öncekindeki gibi. Desenler farklı diye alabilirsiniz.
  • Tahta ayakkabı: burada da var. Giyilebilir olanları acayip iri, bavula sığmaz. Evet, bu konuda bir fizibilite çalışması yaptım.
  • Çizgi roman: Milliyet Çocuk alayının Türkçe versiyonlarını yayımladı. Zaten "Püsküllü ve Çilli"nin "Corinne et Jeannot" olduğu ya da "Tilki Vezir"in "Iznogoud" olduğu bilgisi google'da yok (merak ediyorsanız arayın) Türkçe isimlerinden gidip aramanız zor. Hem Flamanca mı öğreneceksiniz. Uğraşmayın böyle şeylerle.

Buraya gelmeden önce, bunun bir problem olduğunu, adamların çok kötü bir ülkeleri olduğunu düşünüyordum. Gecenin köründe yazdığım şu sıralarda, diyebilirim ki, bunların hepsini vakti zamanında o kadar iyi tanıtmışlar ve benimsetmişler ki benim jenerasyonuma hiçbiri orijinal gelmiyor.

Bunların dışında neler var:

  • Patates kızartması: Hakkat çok güzel patates kızartması yedim. Az yağlı, üstelik McDonalds-Burger King kokusu olmayanından. Türkiye'de de istiyoruz bu teknolojiyi.
  • Midye: Kerevizle soğanla haşlama/buharda pişmiş midye. Pilavının olmaması nedeniyle kontrolsüzce mideye oturacak kadar çok yenebiliyor. Önünüze gelen kocaman tencereyi bitirmek zorunda değilsiniz, arkanızdan koşarsa koşsun midyeler. 
  • Vlaamse stoofkarbonaden (Carbonade vlamande) : Birada pişmiş et. Güzel ve ucuz bir yemek. Porsiyon boyu problemi burada da var. Sanırsam burada 'bir buçuk porsiyon' gibi bir mefhum yok, direk duble porsiyonu veriyorlar. O nedenle de fiyatlar tr'nin iki katı gibi gelebilir.


Bir de şöyle bir laf var: 'Belçika bira ülkesi' diye. Evet doğrudur. Burada da iki nokta var:

  • Turist çekmek için onyüzbinmilyon çeşit bira sattığını söyleyen yer var. Efes bile satarak bunu sağlıyorlar, herhangi bir t anında orada efes var mıdır bilmiyorum, gidip orada efes ismini garsona zikrediyorsanız da devamını okumayın sayfayı da kapatın.
  • Belçika biralarının bir alkol problemi var. Alkol oranı iki haneli olunca susuzluğu gidermek veya karnı doyurmak amacıyla içemedim. Bir oturuşta da bir bardaktan fazlası fazla geliyor, çok tadım da yapamadım bu nedenle. Kötü birşey içmedim diyor, konuyu kapatıyorum.

2 yorum:

MMO dedi ki...

Ben de gidicem Belçika'ya! :)
Güzel anlatmışsın. :)

Adsız dedi ki...

ççok güzel bir yer